30 Mart 2013 Cumartesi

usulca bunamak

gitmek bilgileri

"Ne kaldı sanki bize güzdeki sığınaktan."


"Eskimiş ahşaplarda usulca bunamak"tan,
eski bir dostmuş gibi söz edenlerden sakın.

Ona manevra derler; ki gülgün bir baharı
anlamaktan uzaktır... yazı geniş bir ağrı,
ve geniş bir şapkayla yasaklar savaraktan
riyakar bir güneşe indirenlerden sakın.

Erme, yârin bahçesi en hayâlli yerinden
dökülen sırra benzer, ki yalancı teninden
kadife suyu yırtan kayalıklar görünür:
bir yön olsun kayığa bildirenlerden sakın.

Korkma aşkın usulca yürek yakınlarına
sokulan çaşıtından, çünkü hayat iridir
ki coşkunun enseni sarsan akınlarına
çürüyüp düşmeklere hatta dayanabilir.

Ki ikidir gövdesi o yekpare hayatın:
mavi bir göl olmakla mavi bir atmacanın
attığı bir tosbağa olmak farklı değildir.

Çünkü keskin taşlara çarparak parçalanmak
elbette batak dolu bir sırçadan iyidir.

Giderken ko açılsın şerha şerha yaşamak,
yılanlar sinebilir ola ki tenhasında
yine de o pür-ferah hanların kapısında
sen senin yükletini indirenlerden sakın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder